2.El Yazılım Nedir ?
Size ait olan bir arabayı, bisikleti, bilgisayarı, cep telefonunu eskidiğinde ikinci el olarak satmayı düşünmenizden doğal bir şey olamaz herhalde. Peki, aynı şeyi yazılımınız için düşündünüz mü? Gerçekten de bilgisayar ile orijinal olarak gelen bir yazılım veya kutusu ile alınan bir yazılım (örneğin işletim sistemi) de diğer ürünlerimizden farklı olmamalıdır. Tüketici olarak aldığımız ve bir süre kullandıktan sonra yenisi alacağımız ürünün eskisini satmakta bir kusur olmasa gerek. Ancak bazı yazılım firmaları bakımından ticari olarak faydalı görülmediğinden, size yazılım satılırken yapılan sözleşme ile bu davranış yasaklanmıştır. Peki, bu sözleşme hükmü yasa karşısında geçerli görülecek midir?
Yargıtay son dönemde vermiş olduğu bir kararla bu sorunun cevabını olumsuz olarak yanıtlamıştır. Yargıtay az sayıda kararında yaptığı gibi bu kararda açık bir görüş ve içtihat koyduğunu göstermiştir. Aşağıda tam metnini vereceğimiz kararda sonuç kısmında şöyle denilmektedir:
“Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı yön bulunmamasına, bilgisayar programının ikinci el satışını yasaklayan OEM lisans sözleşmesinin 16. Maddesinin, 5846 sayılı FSEK md. 23/2 maddesindeki emredici hüküm karşısında geçerli olmamasına göre davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.”
Yukarıda görüldüğü üzere, Yargıtay açıkça görüş bildirmiş ve emredici FSEK md. 23/2 gereğince bir ihlalin olmayacağını belirtmiştir. Madde 23/2 şöyledir:
“Eser sahibinin izniyle yurt dışında çoğaltılmış nüshaların yurt içine getirilmesi ve bunlardan yayma yoluyla faydalanma hakkı münhasıran eser sahibine aittir. Yurt dışında çoğaltılmış nüshalar her ne surette olursa olsun eser sahibinin ve/veya eser sahibinin iznini haiz yayma hakkı sahibinin izni olmaksızın ithal edilemez. Kiralama ve kamuya ödünç verme yetkisi eser sahibinde kalmak kaydıyla, belirli nüshaların hak sahibinin yayma hakkını kullanması sonucu mülkiyeti devredilerek ülke sınırları içinde ilk satışı veya dağıtımı yapıldıktan sonra bunların yeniden satışı eser sahibine tanınan yayma hakkını ihlal etmez.”
Yargıtay’ın onadığı bu kararda tüm iddialar ve savunmalar İstanbul 1. Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi tarafından derinlemesine irdelenmiş ve içtihat yaratan tespitler yapılmıştır.
Öncelikle mahkeme OEM lisans sözleşmesinin 16. Maddesinde belirtilen “yazılımın 3. kişiye yalnızca lisanslı aygıtla birlikte doğrudan devir edilebileceğine” ilişkin düzenlemenin telif koruması ile değil, ürününün ticarileştirilmesi ile ilgili olduğu tespitini yapmıştır. Hatta mahkeme bu konuda daha sert bir dille yazılım firmasının buradaki amacının “ikinci el pazarını kontrol altında tutmaya” yönelik olduğunu belirtmiştir.
Sonuç olarak mahkemenin tespiti ve Yargıtay tarafından yapılan onamada, sözleşmeye konulan bu maddenin kanun gereği olmadığı, şirketin kendi satışlarını arttırmaya yönelik bir girişim olduğu değerlendirilmiştir. Dolayısıyla bu sözleşme maddesinin ihlali kanuna, yani FSEK’e aykırı bir eylem oluşturmamaktadır.
Her bir yeni bilgisayar ile orijinal olarak verilen işletim sistemine ilişkin sertifika, bilgisayarın OEM numarası yazılmak suretiyle bilgisayara yapıştırılmaktadır.
Bu etikette doğrudan bilgisayarın üreten firmanın ismi OEM numarası ile birlikte yazılmakta, o işletim sistemi o bilgisayara özgülenmektedir. Bu da yapılan sözleşme gereği o işletim sisteminin başka bilgisayara taşınamamasını sağlamaktadır. Hatta satıcı firma bu durumu dikkate alarak OEM lisanslı işletim sistemlerini diğer taşınabilen işletim sistemlerine göre daha ucuza pazarlamaktadır. Ancak yukarıda bahsedilen karar ile bu sistemin değişeceğini söylemek sanıyoruz yanlış olmaz.
İstanbul 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin de kararında belirtmiş olduğu gibi, Avrupa Adalet Divanının bu konuda vermiş olduğu emsal bir karar da mevcuttur. 2012 yılında verilen UsedSoft vs. Oracle (C-128/11) kararında Mahkeme, ikinci el yazılım konusunda bazı önemli tespitlerde bulunmuştur. Örneğin mahkeme, 2009/24/EC nolu Bilgisayar Programları Direktifi md. 4’te bahsedilen “kopya”ların sadece kutu olarak CD ile satılanlarla sınırlı olmadığını, aynı zamanda “internetten indirilen” orijinal kopyaların da bu kurala dahil olduğunu belirtmiştir. Hatta eser sahibinin geliştirme yapıp yayınladığı yama (patch) ve güncellemelerin (update) de buna dâhil olduğuna açıklık getirmiştir. Yani bir kimse sadece kutu ile almış olduğu yazılımları değil, aynı zamanda internetten yasal olarak indirmiş olduğu yazılımları ve sonrasında yapılan güncellemeleri de başkasına devretme hakkına sahiptir. Bununla birlikte Mahkeme, birden fazla kullanıcı içeren paket lisansın parçalara ayrılamayacağını ve hepsinin ancak önceki bilgisayarlardan silinerek “tümden” başkalarına devredilebileceğini belirtmiştir. Bu şekilde eser sahibinin çoğaltma hakkına da zarar verilmediğinin özellikle altı çizilmiştir. Bunun yanında mahkeme eser sahibin dağıtım hakkı tükendiği için daha sonraki devir alanların da direktif md. 5’e göre “yasal alıcı” olduklarını, bu nedenle de bu kişilerin çoğaltma hakkına sahip olduklarını belirtmiştir. Mahkeme son olarak çoğaltma hakkının yazılımın indirilmesi, çalıştırılması ve saklanması yanında “indirme” hakkını da içerdiğine özellikle dikkat çekmiştir.
Ancak burada gözden kaçırılmaması gereken bir husus vardır. O da, programın yine sadece bir bilgisayarda olacağıdır. Yani programın ilk kurulduğu bilgisayardan başka bir bilgisayara aktarılması durumunda, ilk bilgisayardan mutlak suretle kaldırılması gerekmektedir. Zaten İstanbul 1. Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi bu hususu da tartışmış ve eser sahibinin yazılımın birden fazla bilgisayarda olduğunu kanıtlayamadığını özellikle belirtmiştir.
Bu yeni durumun özellikle birçok bilgisayar kullanılan devlet daireleri ve diğer özel kurumlara, bilgisayar yenilenmesine gittiklerinde, bilgisayar ile boşa giden yazılımlar açısından maddi bir tasarruf sağlayacağı açıktır. Ayrıca bu tür bir ikinci el pazarın oluşmasının yazılım korsanlığını da nispeten azaltacağını düşünmek sanıyoruz yanlış olmaz. Tüketici açısından çıkan önemli sonuç ise; artık yazılımların da araba, bilgisayar, bisiklet gibi ikinci el pazarında hukuka uygun bir şekilde satışına imkân tanınmasıdır. Aşağıda kararın tümünü bilginize sunuyoruz: